Yükleniyor...
SON ÇARE
CERRAHİ TEDAVİ

CERRAHİ MÜDAHALE

Acıbadem Taksim Hastanesi Başhekimi Genel Cerrahi Uzmanı Doçent Doktor Tamer Karşıdağ, son dönemde sıkça gündeme gelen obezite cerrahisiyle ilgili sınırlara değiniyor. Mide küçültme ameliyatlarının obezite tedavisinin son noktası olduğunun altını çizen Dr. Karşıdağ, Türkiye’nin bu operasyonlarda en çok tercih edilen ülkelerden biri olduğuna dikkat çekiyor.



- Obezite cerrahisi nedir?

Obezite cerrahisi, bir zincirin son halkasıdır. Zincirin diğer parçalarında bir başarı görülemezse biz devreye gireriz. Obezite cerrahisinden faydalanmak isteyen hastaların diyetisyenden, endokrinden, psikiyatriden süzülüp gelmiş olması gerekir. Bu aşamada obezite cerrahisi açısından yapılabilecek en masum işlem ise balonla mideyi doldurmaktır. Bu yöntemle kişi fazla kilolarının yüzde 15’ini verebilir. Bu işlemin yeterli olmadığı durumlarda mide küçültme işlemi devreye girer. Bu da midenin 100-150 cc kalacak şekilde bir tüp haline getirilip alanının daraltılması anlamına geliyor.

- Obezitede cerrahi müdahale ne zaman gereklidir, riskleri nelerdir?

Her cerrahi müdahale bir risktir. Obezite cerrahisi uygulanırken operasyonun verebileceği zarardan daha büyük faydalar sağlanmalıdır. Bir insanın sağlam çalışan bir organını keseceksiniz, bunu yapmak için çok iyi bir nedeninizin olması gerekiyor. İlk aşama, obezite cerrahisinin sınırıdır. Kişinin vücut kitle indeksi eğer 40’ın üzerindeyse bu operasyonun yapılmasını savunuyoruz. 35 ile 40 arasındaysa yandaş hastalık durumuna bakıyor; diyabet, hipertansiyon, eklem hastalıkları gibi ek nedenler varsa oranı yüzde 35’e düşürebiliyoruz. Ancak hastanın diyabeti var diye kitle indeksi 28 olan birini ameliyata almıyoruz. Obezite cerrahisinde sınırlar ve yapılması gerekenler net bir şekilde bellidir. Operasyon bu sınırlar içerisinde, tam başarı ile gerçekleştirilse de hayati risk her zaman vardır. Bu oran 10 binde 1’dir. Hayati olmayan risklerin oranı ise çok daha fazladır. Ameliyatlarda kullanılan teknoloji geliştikçe riskler de düşecektir.

- Ülkemizde çok sayıda mide küçültme ameliyatı yapılıyor. Bu konudaki uyarılarınız neler olur?

Hastanın talebi bu operasyon için geçerli bir sebep değildir. Bunun için gerekli kurallar vardır. Diğer yandan Türkiye’de çok sayıda mide küçültme operasyonu yapılıyor olmasının nedenlerinden biri de bölgesinde bu konuda en başarılı ülkenin Türkiye olmasıdır. Yurtdışından bu operasyon için çok sayıda kişi geliyor. Ülkemiz diğer alanlarda olduğu gibi mide küçültme ameliyatlarında da bölgesinde çöldeki Everest gibi bir konumda duruyor. Sağlık turizminin teşvik edilmesi, gelişmesi de ameliyat sayısında belirleyici oluyor. Ancak bu operasyonların bu kadar sık yapılması belli riskleri de beraberinde getirebilir. Çok hızlı gelişen bir alandan bahsediyoruz. Kontrol mekanizmaları daha sıkı tutulmalı. Bu operasyonların hangi şartlarda ve nasıl yapıldığı denetlenmeli. Ancak unutmamak gerekir ki; obezitenin, sağlıksız yaşamın ve sağlık giderlerin çok arttığı bir döneme doğru gidiyoruz. Bu operasyonlar önümüzdeki yıllarda daha sık uygulanmak durumunda olacak.

- Fazla kilolu kişiler hangi aşamadan sonra size başvurmalı?

Aslına bakılırsa obez kişilerin çoğu ilk olarak cerraha gelip ameliyat olmak istediklerini söylüyorlar. Ancak ameliyata cerrah olarak bizler karar vermiyoruz. Biz ekibin bir parçasıyız ve tek karar verici değiliz. Bizden önce diyetisyen, endokrin, psikiyatri gelir, onlardan geçmezse bizim tek başımıza karar verme yetkimiz yok.

- Süreç nasıl olmalı?

Hastanın yeme bozukluğu varsa, bunu tedavi etmeden bu operasyonu yapmak doğru değil. Hormonal bir hastalık varsa ve onu tedavi etmeden bu operasyonu yaparsanız hasta tekrar kilo alacaktır. Hiç diyet yapmamış, diyetisyene gitmemiş kişiler gelip obezite cerrahisi olmak istediklerini söylüyor. Diyetle, sağlıklı yeme alışkanlığı kazanarak verilebilecek kilolar operasyonla verilmek isteniyor. Kişi en az altı ay diyetisyen kontrolünde kalmış olmalı, endokrin bir sorunu olmamalı, psikolojik bir sorunu olmamalı, yandaş bir hastalığı bulunmamalı. Hepsinden geçerse, vücut kitle indeksi de uygunsa ameliyat olabilir. Ameliyat sonrası dikkat etmesi gerekenlere uyarsa operasyon da anlamını bulacaktır. Biz, ameliyatın başarısını hastanın iyileşip eve gitmesiyle ölçmüyoruz. 18 aydan 3 yıla kadar uzanan süreç içerisinde eğer hasta dikkatli olmazsa yeniden kilo alabilir. Yapılan ameliyatı tamamen boşa çıkartan durumlar söz konusu olabilir.

- ‘Obez’ sınıflandırmasında olmayan kişilerin estetik kaygılarla yaptırdıkları ameliyatların sonuçları neler oluyor?

Kişi karnındaki fazla yağları plastik cerrahla aldırabilir. Bu estetik kaygıyla yapılan bir operasyondur. Ancak obezite cerrahisi böyle bir durum değildir. Obezite cerrahisi en temelde hastanın ileride yaşayabileceği sağlık sorunlarını azaltmak için yapılan bir işlemdir. Plastik cerrahi operasyonlarında alacağınız riskle obezite cerrahisinde alacağınız riskler kıyaslanamaz düzeydedir. Bir cerrah, operasyon sırasında hastaya ne kadar risk düştüğünü bilir. Ancak hasta bunu bilemez. Burada bir sınır çizmek gereklidir, tıbbi sınırlar esnetilemez. Hastanın obezite nedeniyle ileride göreceği zararla karşılaştırıldığında ameliyat sırasında alınan risk tercih edilebilir bir risk oluyor. Bu operasyonlar risklere rağmen yapılmak zorunda. Tedavi edilmeyen obezite hastalarının erken ölme riski, farklı hastalıkların geliştirme riski bu operasyon sırasında alınan riskin çok üzerinde.