Biz yurtta spor salonunda judo yapıyorduk. Hocamız beni çağırdı. Aşağıya indiğimde annem oradaydı. İlk defa o zaman görmüştüm. Sonra konuşmaya başladık. Hafta sonları gidip kalmaya başladım. Ondan sonra alışma sürecinde de bir sıkıntı yaşamadım.
Yurda kaç yaşında geldiğimi hatırlamıyorum. Sadece iki tane yurt değiştirdiğimi biliyorum. İlk önce insan utanıyor tabii. Kimin ne olduğunu bilmediği için çekiniyor. Akrabalar da çok iyi karşıladılar beni. Hiçbir sıkıntı çıkmadı. Şöyle bir karşılaştırma olsa; biyolojik aile mi şimdiki ailen mi diye… Şimdiki ailem, derim. Bana karşı her zaman çok anlayışlı davrandılar.
Zaman geçtikçe insan bağlanıyor, alışıyor. Ondan sonra da anne-baba diyaloğu başlıyor evde. İlk kez kapı çaldığında mutfaktaki annemi çağırmak için birden “Anne” diye seslendim. O anda çok şaşırmıştı.
Okul yıllarımda ilkokulda da, lisede de koruyucu aile yanında yaşayan bir çocuk olarak sıkıntı yaşamadım. Oradaki arkadaşlarım ve aileleri öğrenmişlerdi koruyucu ailemi ve çok anlayışla karşıladılar.
Yurtlarda kalan çocukların sevgiye ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle yurda her gelen gönüllüye sarılıyorlar. Onlar da sevgiyi hissediyor. Koruyucu aile olmak isteyenler bunu hiç unutmasın.